DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Merhaba

Hoş geldiniz.

Lütfen Üye olunuz.Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.

Marslan

Join the forum, it's quick and easy

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Merhaba

Hoş geldiniz.

Lütfen Üye olunuz.Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.

Marslan
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

İSMİ AZAM DUALARI

Aşağa gitmek

İSMİ AZAM DUALARI Empty İSMİ AZAM DUALARI

Mesaj  marslan Paz Şub. 27, 2011 10:52 am

1-Hz. Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), bir adamın şöyle söylediğini işitti: “Allah’ım, şehâdet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen, kendisinden başka ilah olmayan Allah’sın, birsin, samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yok, her şey sana muhtaç), doğurmadın, doğmadın, bir eşin ve benzerin yoktur.”Bunun üzerine Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular:”Nefsimi kudret elinde tutan Zât’a yemin olsun, bu kimse, Allah’tan İsm-i Âzamı adına talepte bulundu. Şunu bilin ki, kim İsm-i Âzamla dua ederse Allah ona icâbet eder, kim onunla talepde bulunursa (Allah ona dilediğini mutlaka) verir.” [Tirmizî, Daavât 65, (3471); Ebû Dâvud, Salât 358, (1493).]
اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِأنِّى أشْهَدُ أنَّكَ: أنْتَ اللّهُ َ إلَهَ إَّ أنْتَ ا‘حَدُ الصَّمَدُ الذى لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفْواً
أحَدٌ
2-Mihcen İbnu’l-Edra’ (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir adamın: “Ey Allah’ım, bir ve samed olan, doğurmayan ve doğurulmayan, eşi ve benzeri de olmayan Allah adıyla senden istiyorum. Günahlarımı mağfiret et, sen Gafûrsun, Râhimsin!” dediğini işitmişti, hemen şunu söyledi:”O mağfiret edildi. O mağfiret edildi. O mağfiret edildi!” [Ebû Dâvud, Salât 184, (985); Nesâî, Sehv 57, (3, 52).]

اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِاللّهِ ا‘حَدِ الصَّمَدِ الذى لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدُ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفْواً أحَدٌ، أنْ تَغْفِرَ لِى ذُنُوبِى إنَّكَ
أنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ،
3-Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Bir adam şöyle dua etmişti: “Ey Allah’ım , hamdlerim sanadır, nimetleri veren sensin, senden başka ilah yoktur, Sen semâvat ve arzın celâl ve ikrâm sahibi yaratıcısısın, Hayy ve Kayyûmsun (kâinatı ayakta tutan hayat sahibisin.) Bu isimlerini şefaatçi yaparak senden istiyorum!”(Bu duayı işiten) Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) sordu:”Bu adam neyi vesile kılarak dua ediyor, biliyor musunuz?”"Allah ve Resûlü daha iyi bilir?”"Nefsimi kudret elinde tutan Zât’a yemin ederim ki, o Allah’a, İsm-i Âzam’ı ile dua etti. O İsm-i Âzam ki, onunla dua edilirse Allah icabet eder, onunla istenirse verir.” [Tirmizî, Daavât 109 (3538); Ebû Dâvud, Salât 358, (1495); Nesâî, Sehv 57, (3, 52).]
اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِأنَّ لَكَ الحَمْد، َ إلَهَ إَّ أنْتَ المَنَّانُ، بَدِيعُ السَّموَاتِ وَا‘رْضِ ذُو
4-Esmâ Bintu Yezîd (radıyallâhu anhâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Allah’ın İsm-i Âzam’ı şu iki âyettedir:1- “İlahınız, tek olan ilahdır, ondan başka ilah yoktur. O Rahmân ve Rahîm’dir.” وَإلهُُكُمْ إلَهٌ وَاحِدٌ َ إلهَ إَّ هُوَ الرَّحْمنُ الرَّحِيمُ
(Bakara 163).2- Âl-i İmrân sûresinin baş kısmı: Elif-Lâm-Mim. O Allah ki, O’ndan başka ilah yoktur, O Hayy ve Kayyûmdur”
الم اللّهُ َ إلَهَ إَّ هُوَ الحَىُّ الْقَيُّومُ
(Âl-i İmrân 1-3). [Ebû Dâvud, Salât 358, (1496); Tirmizî Daavât 65, (3472).]

بِسْمِ اللهِ، الْحَمْدُ لِلَّهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَ بَعْدُ
(1) عَنْ أَسْمَاء بِنْتِ يَزِيد، أَنَّ النَّبِيَّ (صلى الله عليه وسلم ) قَالَ:اِسْمُ اللهِ الأَعْظَمُ فِي هَاتَيْنِ الآيَتَيْنِ ﴿وَإِلهكُمْ إِلهٌ وَاحِدٌ لآ إِلهَ إِلاَّ هُو الرَّحَمنُ الرَّحِيمُ﴾ وَفَاتِحَةِ سُورَةِ آلِ عِمْرَانَ ﴿الم اَلله ُلاَ إِلهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ

(1) Esma binti Yezîd (radiyallahu anha) şöyle dedi:
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: “Allah'ın ismi âzamı şu iki ayettedir;

وَإِلهكُمْ إِلهٌ وَاحِدٌ لآ إِلهَ إِّلاَّ هُو الرَّحَمنُ الرَّحِيمُ (Bakara:163)

الم اَلله ُلاَ إِلهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ (Âli İmrân:1-2)

Ebu Dâvud (1496) Tirmizi (3705) İbni Mâce (3855)

(2)"عن بُرَيدة، أَنَّ رَسُولَ اللهِ (صلى الله عليه وسلم ) سَمِعَ رَجُلاً يَقُولُ: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ أَنِّي أَشْهَدُ أَنَّكَ أَنْتَ الله،ُ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، الأَحَدُ الصَّمَدُ، الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً أَحَدٌ. فقال: لَقَدْ سَأَلْتَ الله َ [عَزَّ وَ جَلَّ بِاسْمِهِ الأَعْظَمِ] الَّذِي إِذَا سُئِلَ بِهِ أَعْطَى، وَ إِذَا دُعِيَ بِهِ أَجَابَ."

(2) Bureyde (radiyallahu anh) şöyle dedi:

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir adamı;

اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ أَنِّي أَشْهَدُ أَنَّكَ أَنْتَ الله،ُ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، الأَحَدُ الصَّمَدُ، الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً أَحَدٌ.

(Allahümme innî es'eluke ennî eşhedü enneke entellahu, lâ ilahe illa ente'l-ehadu's-samedu'llezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekul lehu küfüven ehad) derken işitti. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona; “And olsun ki Allah'ın ismi âzamı ile istedin. Allah (azze celle) o duâyla istenildiği vakit verir ve onunla duâ edildiği vakit icabet eder.”buyurdu.

Ebu Dâvud (1493-1494) Tirmizi (3704) İbni Mâce (3857)

(3)"عن مِحْجَنِ بْنِ الأَدْرَعِ؛ أَنَّ رَسُولَ اللهِ (صلى الله عليه وسلم ) دَخَلَ الْمَسْجِدَ إِذَا رَجُلٌ قَدْ قَضَى صَلاَتَهُ وَهُوَ يَتَشَهَّدُ، فَقَالَ: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ يَا الله َ!بِأَنَّكَ الْوَاحِدُ الأَحَدُ الصَّمَدُ، الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ، أَنْ تَغْفِرَ لِي ذُنُوبِي، إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ. فَقَالَ: رَسُولُ اللهِ (صلى الله عليه وسلم) قَدْ غُفِرَ لَهُ (ثَلاَثًا)

(3) Mihcen bin Edra’ (radiyallahu anh) şöyle dedi:

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) mescide girdi. Bir adam namazını bitirmiş şöyle teşehhüd yapıyordu;

اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ يَا اللهُ! بِأَنَّكَ الْوَاحِدُ الأَحَدُ الصَّمَدُ، الَّذِي لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ، وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ، أَنْ تَغْفِرَ لِي ذُنُوبِي، إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

(Allahümme innî es'eluke ya Allah! Bi enneke'l-vahidu'l-ehadu's-samedu'llezî lem yelid ve lem yûled ve lem yekul lehu küfüven ehad. En tağfira lî zunubî inneke ente'l-ğafuru'r-rahim) Bunun üzerine Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) üç defa: "Muhakkak ki bağışlandı."
Nesâî (1301)

(4)"عَنْ أَنَسٍ كُنْتُ مَعَ النَّبِيِّ (صلى الله عليه وسلم ) فَدَعَا رَجُلٌ فَقَالَ: يَا بَدِيعَ السَّمَاوَاتِ يَاحَيُّ يَاقَيُّومُ إِنِّي أَسْأَلُكَ. فقال: أَ تَدْرُونَ بِمَا دَعَا؟ وَالَّذِي نَفْسيِ بِيَدِهِ دَعَا الله َبِاسْمِهِ الَّذِي إِذَا دُعِيَ بِهِ أَجَابَ"

(4 Enes (radiyallahu anh) şöyle dedi:
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraberdim. Bir adam duâ edip şöyle dedi;

يَا بَدِيعَ السَّمَاوَاتِ يَاحَيُّ يَاقَيُّومُ إِنِّي أَسْأَلُكَ

(Ya bedîu's-semavati ya hayyu ya kayyum innî es'eluke). Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): “Ne ile duâ ettiğini biliyor musunuz? Nefsim elinde olana yemin ederim ki, Allah'a onunla duâ edildiği vakit icabet ettiği ismi ile duâ etti.” buyurdu.
Edeb'ül Müfred (705)

(5) "عَنْ أَنَسٍ أَنَّهُ كَانَ مَعَ رَسُولِ اللهِ (صلى الله عليه وسلم ) جالساً، وَرَجُلٌ يُصَلِّي، ثُمَّ دَعَا: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدَ، لآ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، الْمنَّانُ بَدِيعُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ، يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ، يَاحَيُّ ياقَيُّومُ. فَقَالَ النَّبِيُّ (صلى الله عليه وسلم): لَقَدْ دَعَا الله َ بِاسْمِهِ الْعَظِيمِ، الَّذِي إِذَا دُعِيَ بِهِ أَجَابَ، وَإِذَا سُئِلَ بِهِ أَعْطَى."

(5) Enes (radiyallahu anh) dan: O, Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile beraber oturuyordu. Bir adam namaz kıldı. Sonra şöyle duâ etti;

اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدَ، لآ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، الْمنَّانُ بَدِيعُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ، يَا ذَا الْجَلاَلِ وَالإِكْرَامِ، يَاحَيُّ ياقَيُّومُ.

(Allahüme innî es'eluke bi enne leke'l-hamdu la ilahe illa ente'l-mennanu bediu's-semavati ve'l-ardı ya ze'l-celali ve'l-ikrami ya hayyu ya kayyum). Müteakiben Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: "Allah'a onunla duâ edildiği vakit icabet ettiği ve onunla istendiği vakit verdiği âzim ismi ile duâ etti."
Ebu Dâvud (1495) Nesei (1300)

(6)"عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ؛ قَالَ: سَمِعَ النَّبِيُّ (صلى الله عليه وسلم ) رَجُلاً يَقُولَ: اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدَ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ، وَحْدَكَ لاَ شَريِكَ لَكَ، الْمَنَّانُ، بَدِيعُ السَّموَاتِ وَالأَرْضِ، ذُو الْجِلاَلِ وَ الإِكْرَامِ، فَقَالَ: لَقَدْ سَأَلَ الله َبِاسْمِهِ الأَعْظَمِ، الَّذِي إِذَا سُئِلَ بِهِ أَعْطَى، وَإِذَا دُعِي بِهِ أَجَابَ."

(6) Enes bin Mâlik (radiyallahu anh) şöyle dedi:
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) bir adamı;

اللّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدَ، لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، وَحْدَكَ لاَ شَريِكَ لَكَ، الْمَنَّانُ، بَدِيعُ السَّموَاتِ وَالأَرْضِ، ذُو الْجَلاَلِ وَ الإِكْرَامِ

(Allahüme innî es'eluke bi enne leke'l-hamdu la ilahe illa ente vahdeke la şerike leke'l-mennanu bediu's-semavati ve'l-ardı zu'l-celali ve'l-ikrami) derken işitti. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ona: “And olsun ki Allah'tan ismi âzamı ile istedi. Allah(azze celle) onunla istenildiği vakit verir ve onunla duâ edildiği vakit icabet eder.” buyurdu.

İbni Mâce (3858)

“Ya bedi'assemâvâti vel erdı, ya zel-celâli vel-ikram” diye dua edenin duası kabul olur [Tirmizi]

Başına dert ve bela gelen, Yunus Peygamberin duasını [La ilahe illa
ente sübhaneke inni küntü minezzâlimin] okusun! Allahü teâlâ, onu
muhakkak kurtarır [Tirmizi]

İsm-i azam, "Ve ilahüküm ilahün vahid, la ilahe illa
hüverrahmanürrahim" âyeti ile "Allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum"
âyeti içindedir [Tirmizi] [Bekara 162 ve Al-i İmran 2 âyetleridir]

“Allahümme bismikel a'zam ve rıdvânikel ekber” duasına devam edin; çünkü bu, esma-i hüsnadandır [Taberani]

Ya Rabbi, ya Rabbi diyene Allahü teâlâ, “İste kulum, istediğini vereyim” buyurur [Deylemi]

Kabul olması için duayı ihlas ile yapmalı, yiyip içtiği ve giydiği
helalden olmalı, odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı
dua kabul olmaz [Tergibüs-salât]

Peygamber efendimiz dua ederken, “Ya hayyu ya kayyum” derdi (Tirmizi)

Allahümme inni es'elüke bi-enne lekel-hamdü la ilahe illâ ente ya
hannân ya mennân ya zel-celâli vel-ikrâm) diye dua eden zata da buyurdu
ki: (Allah’ın ism-i a'zamı ile dua ettin Böyle dua edilince, Allahü teâlâ o duayı kabul eder [Nesai]

Hz Âişe validemiz anlatır:
Resulullah, duanın kabul olmasına sebep olan ism-i a'zamı biliyor musun?) buyurdu Ben de bilmediğimi söyleyince, (Ya Âişe onu öğretmek ve onunla dünya için bir şey istemek uygun olmaz) buyurdu
Kalkıp abdest alıp iki rekat namaz kılarak, (Allahümme inni edukellah
ve edukerrahman ve edukelberrerrahim ve eduke biesmaikelhusna külleha ma
âlimetü minha ve ma lem âlem entağfireli ve terhameni) duasını okudum Gülümseyerek (İsm-i azam, okuduğun duanın içindedir) buyurdu (İbni Mace)

Ya zelcelali vel-ikram) diyen birine, (Allah’tan ne istersen iste, kabul olur buyurdu (Tirmizi)

“La ilahe illallahü vallahü ekber, la ilahe illallahü vahdehü lâ şerike
leh, lehül mülkü velehül hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadir, la ilahe
illallahü velâ havle velâ kuvvete illâ billah” diye dua eden, her
dileğine kavuşur [Taberani]

Allahümme inni es’elüke bi-enni eşhedü enneke entellahü lâilâhe illâ
entel-ahadüs-samadül-lezi lem yelid ve lem yuled ve lem yeküllehü
küfüven ehad) diye dua eden bir zata, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
Allah’ın ism-i a’zamı ile dua ettin Böyle dua edilince, Allahü teâlâ kabul eder [Tirmizi]
marslan
marslan

Mesaj Sayısı : 59
Kayıt tarihi : 25/02/11

http://dinkltrveahlakbilgisi.blogspot.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz