DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Merhaba

Hoş geldiniz.

Lütfen Üye olunuz.Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.

Marslan

Join the forum, it's quick and easy

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Merhaba

Hoş geldiniz.

Lütfen Üye olunuz.Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.

Marslan
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ÖĞRENME STİLLERİ

Aşağa gitmek

ÖĞRENME STİLLERİ Empty ÖĞRENME STİLLERİ

Mesaj  odsu Cuma Şub. 25, 2011 9:01 pm

Öğrenme stilleri bakımından insanları görsel, işitsel, dokunsal olarak üç grupta toplayan çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalardan birini yapan Grinder’e göre her 30 kişiden 22’si (%73) bu üç özelliğin ikisine, bazen de üçüne sahiptir Görüldüğü gibi, her insan bunlardan biri ağırlıklı olmak üzere, ikisine, üçüne farklı derecelerde sahip olabilir.

Bireyin bebeklik, çocukluk, öğrencilik, yetişkinlik dönemlerindeki davranışlarının gözlenmesiyle, öğrenme stilinin göstergesi olabilecek ipuçları bulunabilir. Bireyin her gelişim döneminde öğrenme stili bakımından güçlü ve zayıf olduğu yönler görülmektedir.

Düşünmeyi ve öğrenmeyi öğrenmenin temel basamaklarından biri olan
öğrenme stillerinin aile, uzman ve okul işbirliği ile küçük yaşlarda belirlenmesi, çocuğa daha rahat, anlamlı ve başarılı bir yaşam hazırlamaktadır.

Görseller
Özel yaşamlarında genellikle düzenli ve titizdirler. Karışıklık ve dağınıklıktan rahatsız olurlar. Önce çalışma ortamlarını kendilerine göre düzenlerler, sonra çalışmaya başlarlar. Çalışma masalarındaki araç ve gereçler için (kalem, silgi, kalemtıraş, makas, zımba vb.) sabit yerler belirlerler ve onları hep aynı yerde tutarlar. Çalışma odaları, okuldaki dolapları, çantaları hep düzenlidir. Yazmayı pek sevmeseler de defterlerinin köşeleri kıvrılmasın diye gerekli önlemleri almışlardır. Bu nedenle ana-baba ve öğretmen tarafından takdir edilirler.
Görseller, öğretmenin ya da bir öğrencinin konuyu sunması/anlatması olan düz anlatım yönteminin uygulanması durumunda, çabuk sıkılırlar ve dersten yeterince yararlanamazlar. Bunlar, derste işlenen konuyla ilgili öğrendiklerini gözlerinin önüne getirerek hatırlamaya çalışırlar. 0 nedenle öğretmenler, her öğrencinin değişik oranlarda da olsa görsel öğrenme stiline sahip olduğunu düşünerek ve konuyla ilişkisini çok iyi kurarak harita. şema, grafik, resim, fotoğraf, katalog vb. görsel araçlar kullanmalıdır.

işitseller:

Ses ve müziğe karşı daha duyarlı dırlar. Küçük yaşlarda kendi kendilerine konuşurlar; sohbet etmeyi, birileriyle beraber çalışmayı severler. Konuşma ve dinleme becerileri gelişmiş tir. Çoğunlukla ahenkli ve güzel konuşurlar. Özellikle ilköğretimin ilk sınıflarında kendi kendilerine konuştukları için, öğretmeni pek dikkatle dinleyemezler. İşittiklerini daha iyi anlamalarına rağmen bu özellikleri nedeniyle öğrenme oranları azalır. Sessiz okuma çalışmalarından pek yararlanamazlar; o nedenle, kendilerinin duyabileceği bir sesle okumalarına izin verilmesi gerekir.
Konuşarak, tartışarak ve başkalarının sözlü sunularını dinleyerek daha iyi öğrenirler. Dinlemenin yanında konuşma fırsatı da verildiği için, derslerde grup çalışması gerektiren yön tem ve teknikler uygulandığında pek mutlu olurlar. Dil ve yabancı dil derslerinde daha başarılıdırlar.

Dokunsallar:
Bunlar oldukça hareketli, adeta sınıftaki yerlerinde duramayan çocuklardır. Hareket etmek için, kapıyı kapama, pencereyi açma, tebeşir getirme, tahtayı temizleme gibi görevleri hep kendileri yapmak isterler. Uzun süre yerle rinde oturup dinlemeye/çalışmaya zorlanırlarsa hem dersten bir şey anlamazlar, hem de disiplin problemleri ortaya çıkabilir. Geleneksel öğretim anlayışı gereği düz anlatım ve yazı tahtasının kullanımına dayalı geleneksel eğitim uygulamalarından en az yararlananlar onlardır. Bu nedenle, haylaz, tembel, geri zekalı ve istenmeyen öğrenci olarak damgalanabilirler.
Derslerin düz anlatım yöntemiyle işlenmesi veya bununla birlikte göze hitap eden araç gereçlerin kullanılması dokunsal öğrencinin öğrenmesine yeterince katkı sağlamaz. Bir başka ifadeyle, anlatımla birlikte harita, şema, grafik, resim, fotoğraf, katalog gibi görsel araçlar kullanılarak derse renk ve canlılık katılması onların öğrenmesini beklenen ölçüde etkilemez. Kalıcı bir öğrenme için, ellerini kullanabilecekleri öğrenme ortamına ihtiyaçları vardır. Dokunsalar, derslik verme laboratuvar, okul bahçesi, uygulama alanı gibi ortamlarda yaşayarak daha iyi öğrenirler.

Bu yazı Eğitim Bilim dergisinin EYLÜL 2002' nin 48. sayısından derlenmiştir
odsu
odsu

Mesaj Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 25/02/11

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz